İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İmsak05:44 Güneş07:09 Öğle12:55 İkindi16:00 Akşam18:33 Yatsı19:52
Hava - Hava durumuAçık 15°C Nem %88
Türkçe
11 Rebi'ül-ahir 1446 14 Ekim 2024 Pazartesi
11 Rebi'ül-ahir 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
05:44 07:09 07:46 12:55 16:00 18:33 19:52
Giriş Yap

Bir Eser İncelemesi: Makâlât-ı Hacı Bektâş-ı Velî

Özel Haber
Özel Haber
16.12.2021    |

Yüz yılları aşıp günümüze gelen kıymetli miraslardan biri, Hacı Bektâş-ı Velî’nin kaleme aldığı Makâlât eseri…

Makâlât'ın muhteviyatı nedir? Hacı Bektâş bu eserde neler anlatmaktadır? Makâlât üzerinde titiz bir çalışma yapan ve doçentlik tezi olarak eseri günümüze ulaştıran Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan, Makâlât'ı nasıl hazırladı?

Hocamız, Gönül Dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan, bu süreci şöyle anlatıyor:

“Hacı Bektâş Velî’nin en geniş ve fikirlerini en net görebildiğimiz eseri, Makâlât.

Makâlât-ı  Hacı Bektâş-ı Velî el Horasanî. Makâlât, makaleler demek. Makale de gazetenin baş yazısı manasına değil, fikir yazısı manasına makale değil bir konuda söylenmiş bazı sözler demek, fikirler demek.  Makâlât da Hacı Bektâş-ı Velî’nin çeşitli konulardaki fikirlerini toplayan bir eser ama toplama değil eserin bir bütünlüğü var. Çünkü bazı bölümlerde, ‘şimdi şu konuda bunu kısaca söylüyorum ileride anlatacağım’ diyor, demek ki eserin müellifin, yazarın kaleminden çıkmış bir bütünlüğü var. Makâlât’ın iki şeklini görüyoruz, Türk edebiyatında, kütüphanelerde incelediğimiz zaman. Birisi aslı Arapça imiş, Türkçe tercümesi birisi manzum tercüme. Denizli’nin Honaz kasabasından gelip İznik’e yerleşmiş olan Hatipoğlu Muhammed’in nazma çektiği manzum olarak şiir olarak yazdığı  Hacı Bektâş-ı Velî Makâlât’ı bir de düz yazı yani nesir halinde mensur olan  Makâlât-ı  Hacı Bektâş-ı Velî. Düz yazı halindeki Makâlât’ın nüshaları çok. Her kütüphanede birkaç tane bulabilirsiniz ama hepsi güvenilir durumda değil. Tabi biz hangisi güvenilir durumda, hangisi ilaveli, hangisi tam, hangisi doğru onu araştırdık, 4-5 senemizi harcadık onu ortaya koymaya çalıştık.” (27.04.1993)