İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Akşam19:31 Yatsı20:52 İmsak05:18 Güneş06:45 İşrak07:25 Öğle13:14 İkindi16:45
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 20°C Nem %44
Türkçe
18 Ramazan 1445 28 Mart 2024 Perşembe
18 Ramazan 1445
İkindi
16:45
Akşam
19:31
Yatsı
20:52
İmsak
05:18
Güneş
06:45
İşrak
07:25
Öğle
13:14
Giriş Yap

Göl üstünde yaşam: Gölyazı

Özel Haber
Özel Haber
24.09.2022    |

Gölyazı, puslu sularıyla Bursa’nın dingin zamanlara açılan kapısı Uluabat Gölü’nün üzerinde yeşil bir yarımadaya kurulmuş, küçük bir balıkçı köyü.

İznik Golü ile birlikte Bursa’nın iki mavi gözünden biri olan Uluabat Gölü, zamanın hızlı akmadığı çok eski bir göl köyünün sığınağı. Her yanı tarih kokan ve balıkçıları ile ünlü olan bu köyün sazlıklarından yayılan hışırtılar, insanı geçmişin hikâyeleriyle buluşturur. Gölyazı, konuklarına telaşsızlığı ve sakinliği verecek nitelikte bir harikadır.

Bursa’dan İzmir’e uzanan karayolunun 35. kilometresindeki levhalar, yolcuları zeytinlikler eşliğinde Gölyazı'nın kıyısına çıkarır. Uluabat Gölü ya da eski adıyla Apolyont’a uzanmış ince uzun bir yarımadanın üzerine kurulu kırmızı kiremit çatılı evleriyle Gölyazı, ziyaretçilerini huzurla karşılar. Gölün kuzey kıyısında, küçük bir yarımada ile hemen karşısındaki adacığın üzerine kurulan köyün iki yakası, ince uzun bir taş köprüyle birbirine bağlanmaktadır.

Uluabat Gölü

Tektonik bir çöküntü sonucu oluşmuş, 156 kilometrekare büyüklüğündeki Uluabat, en derin yeri 10 metreyi geçmeyen sığ bir göl. Kış aylarında dört metre kadar yükselen göl suları, köyün iki mahallesini birbirine bağlayan yarımadayı daraltarak bir ada görünümüne büründürüyor. Kıyıları, tahıl tarlaları ve meyve bahçeleriyle çevrili gölün sığ suları, su kuşları için çok zengin bir besin kaynağı sunuyor.

Göçmen kuşların önemli geçiş yollarından biri olan göl, kapı komşusu Manyas Kuş Cenneti ile birlikte yaban hayatı için eşsiz bir ekosistem oluşturmakta. Koruma altına alınan Uluabat Gölü, çevresinde barındırdığı nadir bulunan kuş ve canlı türlerinin yanı sıra, içinde barındırdığı balık türleri ve su canlılarıyla da önemli bir doğal alandır.

90’lı yılların sonunda ‘ölüyor’ denilen göl, doğaseverlerin uzun soluklu çalışmaları sonucu hayata döndürülmüş. ‘Yaşayan göl’ ilan edilen Uluabat; küçük karabatak ve bıyıklı sumrunun Türkiye’deki en önemli yaşam alanı kabul edilmekte.

Gölyazı’da gözün gördüğü tüm açılarda rengârenk sandallar bulunmakta. Her üç evden birinde sandal olması, balıkçılığın önemli bir geçim kaynağı olduğunun kanıtı. Köy kahvesi, yaşlı balıkçıların gençlere av deneyimlerini öğrettiği bir okul işlevi görmekte. Hastaları doktora yetiştiren, bahçe mahsulünü evlere ve pazarlara taşıyan ve çocukları gezdiren sandallar, Gölyazı halkı için hayatın merkezi.

1920’li yıllara kadar küçük bir Rum köyü olan Gölyazı’nın kuruluşu, 2 bin 500 yıl öncesine uzanıyor. Şimdiki yerleşimi çevreleyen 800 metre uzunluğundaki antik surlarda, Helenistik kapı ve kule kalıntılarına rastlamak mümkün. Roma döneminden kalma 4 bin kişilik antik tiyatro, güney yamaçtaki Zambaktepe’de; antik su kemeri ve mezar yapıları, Deliktaş mevkiinde bulunmakta. Bölgedeki kazılarda ortaya çıkarılmış antik yapı parçaları da Bursa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte.

Gölyazı'nın evleri

Yapılan araştırmalar, eski köy evlerinin pek çoğunun yapımında antik çağdan kalma taşlar kullanıldığını kanıtlamış. Taş ve ahşabın uyumlu birlikteliğini yaşatan köyde, Gölyazı mimarisinin antik çağdan Osmanlı’ya uzanan kronolojik evrelerini izlemek mümkün. Kapı önlerine dizilmiş tenekelerden fışkıran rengârenk çiçekler bacaları hâlâ tüten, iki katlı, cumbalı evlerin en güzel süsü. Mübadele yıllarında bölgeye yerleşen Selanikli göçmenler yörenin sakinleri olmuş.

Balıkçılık sürüyor

Gölyazı’daki yaşamın bir başka rengi: yüzyıllardır yaşayan balıkçı geleneğidir. Gölü, tarlaları gibi gören Gölyazılı kadınlar, yaz kış demeden her sabah, balıkçılık yapmaktalar. Kadın balıkçıların bir adeti de göle çift kişi açılmaktır. Genellikle bir erkek ve bir kadından oluşan ekiplerde; karı-koca, nine-oğul veya baba-gelin eşleşmesi sıkça görülmektedir. Kürek çekmek ve demir atmak gibi ağır işlerle genellikle erkekler; ağ toplamak ve onarmakla kadınlar ilgileniyorlar.

Sabahları güneşin doğuşuyla sessizliğe bürünen köy, ağlarını gölden çeken balıkçıların dönüşüyle hareketlilik yaşıyor. Balıkçıların gülüş ve bağırışlarının şiddeti de çıkan mahsulün bereketi hakkında iyi bir ipucu verir. Balığın bol olması ise öğlen 11 ile 12 saatleri arasında köy meydanında heyecanlı bir mezat anlamına gelir.

Araştırma’ya göre gölde tam 19 çeşit balık yaşamakta. Balıkçıların yüzünü en fazla güldüren balıklar ise turna, gümüş, kızılkanat ve sazan balıkları. Geleneksel usullerle yöre balıklarının tadına bakabileceğiniz lokantalar da kasabada bulunmakta.

İster balık için gelmiş olun, ister doğa ve tarih için; Gölyazı’da, konuksever yöre halkıyla kuracağınız sıcak dostlukların tadını unutamayacaksınız...

 

­

 

© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Gençler Merak Ediyor
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Gençler Merak Ediyor
Gençler Merak Ediyor Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close