İlk görüşte insanı etkileyen Göynük, dokusuyla geçmiş yüzyılların bir mirası.
Dere kenarından başlayarak her iki yamaca doğru tırmanan mimari dokusu karşısında hangi gezgin şaşırmaz ki?
Saat Kulesi'ne çıkıp ya da karşı yamaca tırmanıp, bu olağanüstü panoramayla kendinizden geçebilirsiniz. Sonra da yamaçtan aşağı, Göynük Suyu'nun kenarındaki Çınaraltı Kahvesinde zamanın durduğuna tanıklık edersiniz.
Her gezginin sorduğu ilk soru: Nereden başlamalı?
Önce, Saat Kulesi. Sokakta rastladığınız beş yaşındaki çocuk bile, size Saat Kulesi'nin yolunu gösterir. Kule, Göynük'ün simgesi gibi; kulenin merdivenlerini tırmanıp, en üste çıktığınızda tüm Göynük gözlerinizin önüne seriliverir. Bu kuşbakışı seyrin ardından, sıra sokaklarda kaybolmaya gelir.
Yaklaşık yüz-yüz elli yıllık Göynük evlerini yakından tanımak istiyorsanız, eski konakları görebilirsiniz. Ahşap dolgu sistemle yapılmış iki-üç katlı konaklar bunlar; dere kenarındaki salkım söğütler içindeki evler ise herhangi bir sahil kasabasındaki evleri andırıyor.