İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:08 İkindi16:53 Akşam19:53 Yatsı21:20 İmsak04:39 Güneş06:12 İşrak06:52
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 17°C Nem %73
Türkçe
9 Şevval 1445 18 Nisan 2024 Perşembe
9 Şevval 1445
İşrak
06:52
Öğle
13:08
İkindi
16:53
Akşam
19:53
Yatsı
21:20
İmsak
04:39
Güneş
06:12
Giriş Yap

Konya’ya kültür ve irfan yolculuğu

Özel Haber
Özel Haber
16.12.2022    |

Hz. Mevlana gibi gönül dostu bir âlim, fikir insanı ve sanatkara ev sahipliği yapan Konya’dayız.

Bu kadim şehirde mana büyüklerini kalbinde taşıyan tarihi şehir merkezini ziyaret etmek, asırların yaşanmışlığının tarihi mekanlara bıraktığı izi sürmek, insanoğlunun tabiatla ilişkisini ve Asıl Sanatkar’ın yansıması olan, el emeği sanat eserlerini incelemek epey vakit alır.

Konya şehir merkezinde görülmesi gereken yerler arasında Şemsi Tebrizi Türbesi, Mevlâna Türbesi, Mevlana (Dergahı) Müzesi, Mevlâna Kültür Merkezi, Bedesten Çarşısı, Melike Hatun Çarşısı, Alaeddin Tepesi Parkı, Alaeddin Keykubat Camii, İnce Minareli Medrese bulunuyor.

Bu şehrin bağrında medfun olan iki büyük gönül dostu Mevlana ve Şems-i Tebrizi, dünyanın dört bir yanından 8 milyar insanı davet ediyor.

Mevlâna’yı tanıyalım

1207 yılında Horasan’ın Belh şehrinde dünyaya gelen Mevlânâ’nın asıl ismi Muhammed b. Muhammed b. Hüseyin. “Mevlânâ” ise “Efendimiz” anlamına geliyor. “Celâleddin” lakabıyla, doğduğu şehre atfen “Belhî”, hayatını geçirdiği Anadolu’ya atfen “Rûmî” unvanlarıyla dünya çapında tanınmakta.  

Mevlânâ’nın babası Bahâeddin Veled, Hz. Ebû Bekir soyundan gelen, Necmeddin-i Kübra gibi âlimlerden ilim almış bir zat. Mevlana, ailesiyle birlikte Belh’ten Semerkand’a, Bağdat’tan Kûfe’ye, Hicaz’a; Anadolu’da Sivas’tan Karaman’a, nihayet Konya’ya ulaşmış. Konya’ya yerleştikleri dönemde babası Bahâeddin Veled, Sultan Alâeddin Keykubad tarafından ziyaret edilmiş. Kendisine Altun-aba Medresesi tahsis edilen Bahâeddin Veled, Mevlana’nın ilk öğretmeni.

Seyyid Burhâneddin gibi hocalarından Arap dili ve edebiyatı, fıkıh, tefsir ve hadis gibi pek çok madde ve mana ilmi alan Mevlana, Pamukçular Medresesi gibi Konya’nın dört medresesinde bu ilimlerin dersini vermiş. Derken Konya’da Şems-i Tebrîzî ile karşılaşmış; böylece ilim ve irfan meclislerinde mana yüklü şiirler dile gelmiş.

Dîvân-ı Kebîr, Mes̱nevî, Fîhi mâ fîh, Mecâlis-i Sebʿa, Mektûbât, evrad eserleri içinde Mevlânâ’nın Mesnevî’si onun derin ilmi ve manevi görüşlerini yansıtmakta.

Mevlânâ’nın düşünce kaynağını Kur’an ve Sünnet oluşturuyor. “Canım tenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim ben. Seçilmiş Muhammed’in yolunun toprağıyım ...” diyor.

1273 yılının Aralık ayında asıl yurduna göçen Mevlana cenazesinde ağlayıp feryat edilmemesini vasiyet ediyor. Öldüğü günü kavuşma vakti olarak tanımlaması sebebiyle vefat gününe “düğün günü” anlamında “şeb-i arûs” deniliyor.

Her sene Şebi Arus merasimlerinde yapıldığı gibi biz de geleneğe uyalım, Şems-i Tebrizi türbesinin ziyaretiyle başlayalım yürüyüşümüze.

Şems-i Tebrizi Türbesi

“Mevlana’sız Şems, Şems’siz Mevlana olmaz” denildiği gibi.. Mevlana’yı ilahi aşka yönelten; mana yüklü, çağları ve dünyayı aşan şiirler söylemesine vesile olan Şems-i Tebrizi’nin türbesindeyiz. İrfan yolunda teslimiyet ve hakikati Mevlana’da bulduğunu ifade eden Şems-i Tebrîzî, 1186 yılında Horasan’ın Tebriz şehrinde doğmuş, asıl ismi Muhammed olan bir âlim.

Şems-i Tebrîzî’nin görüşlerinden, fikirlerinden, menkıbelerinden, Mevlânâ ve diğer sûfîlerle konuşmalarından, hayatına dair alıntılardan meydana gelen Maḳālāt isimli eseri, yazma eser kütüphanelerinde yer almakta. Şems-i Tebrîzî, Mevlânâ’nın medresesinde, medresenin mimarı Emîr Bedreddin’in yanında medfun. Şems-i Tebrizi Türbesi ziyaretinin ardından Mevlâna Meydanı'na kadar bir on dakika tefekkür eşliğinde ağır adımlarla yürüyelim.

Mevlana Meydanı ve Türbesi

Her sene Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının yıldönümü olan Aralık ayında “Şebi Arus” merasimleri düzenleniyor. Mevlâna Meydanı’nda bendir ve ney gibi enstrümanlar eşliğinde ilahiler söyleniyor. Sonrasında bugün müze olan Mevlâna Dergahı ziyaret ediliyor, Mevlâna’nın sandukası başında "gül sesi” anlamında “Gülbang Duası" yapılıyor; ilahiler eşliğinde dua ediliyor. Bir rivayete göre bu mekan devrin Selçuklu sarayının gül bahçesiydi.

Mevlana (Dergahı) Müzesi

Günümüzde müze olarak faaliyet gösteren Mevlevi Dergahı’nda, ilim taliplerinin kaldığı odalar, hücreler, giydikleri kıyafetler, ibadet ve eğitim mekanları görülebiliyor. Bölümlerde kitap okuyan, ders çalışan, ney üfleyen, sema eden geleneksel kıyafetli insan maketleri bu manevi ortamı gözünüzde daha kolay canlandırmanızı sağlıyor. Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) ismindeki türbede, Mevlana medfun. Asıl mezarı ise sandukasının altındaki odada, yer alıyor. Mesnevi’nin 1278 tarihli en eski nüshası, Mevlana’nın şahsi eşyaları, sabır taşları ve astronomi dersleri vermek için kullanılan küre de müzede sergileniyor. Ücretsiz girilebilen müze yazın 09.00-19.00, kışın 09.00-17.00 saatleri arasında açık.

Ziyaretimizi hafta sonu planlayalım istedik, zira 1 saatimizi de Mevlana’nın bıraktığı mirasın bir parçası olan, sema edenleri seyretmeye ayırmak arzusundayız.

Mevlana Kültür Merkezi

Mevlana Müzesi’nden doğuya doğru mezarlık boyunca adımlayarak Panorama müzesini geçtikten sonra Mevlana Kültür Merkezi‘ne ulaşıyoruz. Bu merkezde her Cumartesi Mevlevi sema gerçekleştiriliyor. Peygamber Efendimiz (SAS)’i anan nat-ı şerifler okunuyor, kudüm ve ney sesi eşliğinde usulünce sema ediliyor, Kur’an-Kerim’in Bakara suresinden ayetler okunuyor, dua ile merasim sona eriyor.

Mevlana Meydanını geçtikten sonra 500 metre daha ilerleyince Aziziye Camii’ne varılıyor.

Aziziye Camii

Aziziye cami Konya’daki son Osmanlı mimarisinin örneklerinden. Yüksek cami denilen bir eski eser yandıktan sonra 1867 Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevnihal Valide Sultan adına yaptırılıyor. Caminin alt kısmı, mermer sütuna oturan üç kubbeli bir revaktan oluşuyor ve kaideleri şadırvanlı yivli gövdeli iki minaresi bulunuyor. Caminin iki yan duvarında beşer giriş bulunması Türk mimarisinde pek rastlanmayan bir özellik. Minber ve mihrap, zengin süslemeli olarak bölgede göktaş adı verilen mavimtrak taştan işlenmiş. Mihrap ile kapıların üstünde çok güzel yazılar yer alıyor.

Aziziye caddesinde güney yönünde 100 metrelik bir yürüyüşün ardından çarşının giriş kapısına ulaşılıyor.

Tarihi Melike Hatun Çarşısı

Tarihi Melike Hatun Çarşısı Aziziye Camii’nin tam karşısında yer alıyor. Eskiden civar köy ve ilçelerden gelen kadınların kendi bahçelerinde yetiştirdikleri ürünleri sattıkları bu pazar; günümüzde taze meyve sebzenin yanı sıra, Konya küflü peyniri, tulum peyniri, kuru bamya, tarhana gibi yöresel ürünleri bir arada bulabileceğiniz çok geniş bir kapalı alan.

Bu tarihi pazardan çıktığınızda taze yöresel gıdalar karnınızı acıktırdıysa pazarın giriş kısmında bulunan taş fırınına uğrayabilir; Konya küflü peynirinin pide ile buluştuğu bir yöresel lezzet olan yağ somununu dumanı üstündeyken tadabilirsiniz.

Yörenin sebze meyveleri ve bazı yiyecekleri hakkında fikir veren Melike Hatun Çarşısı’ndan çıkınca sokak aralarında birkaç dakika yürüyüşle Tarihi Bedesten Çarşısı’na ulaşılıyor.

Tarihi Bedesten Çarşısı

Bedesten, Farsça bez diyarı anlamında “bezistān” kelimesinden geliyor. Kumaş, mücevher gibi değerli eşyaların alınıp satıldığı kapalı çarşıları ifade ediyor. Konya’nın Tarihi Bedesten Çarşısı ise bugün bir bina ile sınırlı kalmayıp bir tarafında Aziziye diğer tarafında Kapu camilerinin arasında yer alıyor. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Konya’da müftü ve kadıasker olan Mevlana Kadri Çelebi tarafından 1538 yılında yapılmış tarihi çarşı,

Osmanlı esnafının ahilik geleneğini yansıtıyor. Her daim ticari hayatın merkezinde yer alan çarşı, 2013 yılında tamir edilerek yeniden hizmete açılmış. Çarşıda hala faaliyette olan 40 adet sokak ve 2687 tane dükkân bulunuyor. Dededen kalma mesleklerini sürdüren zanaatkarlar, el işlemesi sanat ürünlerini, antikaları, giyim kuşam, aksesuar, ev eşyalarını ve hediyelik eşyaları satışa sunuyor.

Bu çarşıda geleneksel Konya mutfağının dillere destan yemeklerini tatmak da mümkün ama gelin biz o kısmı diğer bölümümüze saklayalım.

▶️ Konya’ya kültür ve irfan yolculuğu - 2. Bölüm

 

 

© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close