“Her Daim İman” temasıyla bu yıl ikincisi düzenlenen SERVER Aile Buluşması, yoğun bir katılıma sahne oldu.
Programda iman ve inanç esaslı bilgilendirmelerin yanı sıra güncel konulara değinilerek modern yaşamdaki inanç yaklaşımlarına dair dikkat çeken sunumlar yapıldı.
Taklitten Tahkike İman Duygusu
Kelam ve mezhepler tarihi alanında çalışmalar yapan Doç. Dr. Kadir Gömbeyaz, son yıllarda özellikle gençler arasında artan inanç sorgulamalarının nedenlerini anlattı. Gömbeyaz, inançsızlığın bazı gençler arasında “statü göstergesi” hâline geldiğini söyledi.
İman, güven kökünden gelir
İman kavramının “güven” kökünden geldiğini hatırlatan Gömbeyaz, “Bugün gençlerdeki inanç sorgulamalarının bir kısmı, inancı aldıkları kaynaklara olan güvenin sarsılmasından kaynaklanıyor. Çoğumuz anne-babamıza güvenerek Müslüman olduk. Çocuklarımız da bizi takip ederek büyüdüler ancak günlük hayattaki iletişim problemleriyle ilişkilerimiz zedelenirken aramızdaki bu güven de zedelendiğinde sorgulama başlıyor.” dedi.
"Ailelerin yaklaşımı gençleri etkiliyor"
Gömbeyaz, özellikle baba figürüyle ilgili travmaların gençlerin düşünce dünyasını etkilediğini belirterek; tek sebep bu olmasa da çocukların tepkiselliğinin güvensizlik ve inançsızlık olarak dışa vurduğunu dile getirdi.
“Ailelerin sekülerleşmesi çocuklara yansıyor”
Anne-babaların dindarlık kaygılarının zayıfladığını vurgulayan Gömbeyaz, “Görünüşte inanıyor ve ibadet ediyor olabiliriz ama kaygılarımız sekülerleşti. Önceliğimiz çocuğun iyi bir lise kazanması mı yoksa iyi bir Müslüman olması mı? Çocuk bu ikilemi bizden öğreniyor.” dedi.

“Gençlikte inançsızlık moda gibi sunuluyor”
Sosyal medyada ateist ve deist isimlerin bilinçli şekilde popülerleştirildiğini; bunun bazı gençlerde “havalı bir duruş” hâline geldiğini ifade eden Gömbeyaz, bunun geçici bir etki olduğunu ve doğru rol modeller ortaya çıktıkça gençlerin daha sağlıklı bir çizgiye yöneldiğini söyledi.
İnançsızlık bilimle örtüşemez
Pozitivist bakışın ‘bilim gerçek, din masaldır’ iddiasını eleştiren Gömbeyaz, “Tanrı vardır demek bir inançtır ama Tanrı yoktur demek de bir inançtır. Ateist bunu bilimle ispat edemez.” ifadelerini kullandı.
Evrenin kaos içinde olduğu iddiasını redderek, “Kaos olan yerde bilim olmaz. Bilim yapabilmek için düzen gerekir. Güneşin yarın doğacağını saniyesiyle biliyoruz. Bu, evrenin rastlantısal değil düzenli olduğunu gösterir.” dedi.
İmtihanlar başarı için var
Dünyadaki zorlukların ve kötülüklerin “imtihan” gereği olduğunu belirten Gömbeyaz, eğitim sistemindeki sınav örneğiyle gençlere şöyle seslendi: “Öğretmen sizi zorladığı için kötü değildir. İyiliğiniz için zorlar. Yaratıcı da insanın kapasitesini açığa çıkarmak için ona irade ve imtihan verir.”

Bilgi tecrübeyle değer kazanır
Bir üniversite mezunu ile mesleki tecrübesi olan kişi aynı seviyede değildir. Bilgiye sahip olmak o işi yapabilmek anlamına gelmez. Örneğin bir hastanın, en iyi tıp bölümünden dahi olsa yeni mezun olan biri yerine daha önce defalarca ameliyat yapmış bir hekime daha çok güveneceği gibi; bilgi de tecrübeyle anlam kazanır. Bilmek yetmez bu bilgiyi uygulamak da gerekir. İman da böyledir, sadece inanmak yetmez bu imanı tatbik etmek gerekir.
“Yapay zeka, taklidi iman gibi”
“Günümüzde yapay zeka uygulamalarının pek çok işi ele alması ve yönlendirmeler yapması düşündürücü. Bu türden bir uygulamaya beden giydirilmiş ve örneğin namaz ile ilgili bilgiler öğretilmiş olsa, yapay zeka vaaz verebilir namaz kıldırabilir ancak onun arkasında kılınan namaz tabi ki kabul olmaz, bu durum akıl ve inanca da uygun olmaz.” şeklinde ilginç bir örnek paylaşan Gömbeyaz konuşmasını şu şekilde tamamladı:
“Namaz ve tüm ibadetler de böyle bir takım şeylerin yerine getirilmesinden ibaret değildir. İman ve şuur da gerekir. Bu bizim temel kaygımız olmalı. Önemsediğimizde şuurla ibadet edip kulluğu hissettiğimizde tahkike ulaşmış oluyoruz “
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.