Zemahşeri şöyle der:
"Beyinsiz birine verilecek en güzel cevap, onunla konuşmamaktır. Onu, saplanıp kaldığı fikirden onunla lâf yarıştırarak kurtaramazsınız."
İmam Gazzali Hazretleri şöyle der:
"Tam deneyip sınamaya tabi tutmadığın kişiyle dostluğa yönelme. Birinin ne olduğunu anlamak, onunla bir evde ya da başka bir çatı altında yaşayıp onu, yalnızlığında, dostluğunda, zenginlik ve fakirlik anında tecrübe etmekle ya da onunla yolculuk yapmakla, yahut para pul işlerine girmekle yahut da büyük bir sıkıntıya düştüğünde kendisine muhtaç kalmakla mümkün olur."
Zünnun Mısrî Hazretlerinin hikmetli sözlerinden biri ise şudur:
"Allah’la ancak O’nun emirlerine uyarak münasebet kur, insanlarla ancak onlara nasihat ederek arkadaşlık et, nefsinle ancak ona karşı çıkarak beraber ol, şeytanla ise onu hep düşmanın bilerek geçinmeye çalış. Kurtulanlarla beraber kurtuluşa nail olmak için kulun güzel ahlâk elde etmeye ve nefsini kerih şeylere karşı sabretmeye alıştırmaya çalışıp gayret etmesi gerekmektedir."
Yahya b. Muaz’a velinin özellikleri soruldu, o da şöyle cevap verdi:
"Velinin şiarı sabırdır. Kisvesi şükürdür. Yardımcısı Kur’anı-ı Kerim’dir. İlmi hikmettir. Temizlenmesini sağlayan hasleti tevekküldür. İdeali fakirliktir. Bineği takvadır. Daima gurbette imiş gibi yaşar. Dostu hüzündür. Meclis arkadaşı zikirdir. Yoldaşı ise Allah Teala’dır."
Katâde ilim hakkında der ki:
"Başkalarının istifadesine sunulmayan bir ilim, harcanmayan bir hazine, söylenmeyen bir hikmetli söz, yiyip içmeden öylece dikilen bir put gibidir. Konuşan alime ve belleyen dinleyicilere ne mutlu. Biri bir şeyler biliyor ve bildiğini sarfediyor, biri de bir şey duyuyor ve onu belliyor."
Fudayl b. İyaz Hazretleri ise ilim hakkında şunları söyler:
"Şayet ilim yolundakiler, kendi kendilerine karşı ikram edici olsalar, dinlerine sahip çıksalar, ilme hak ettiği izzeti verseler, onu korusalar, Allah’ın indirdiği gibi onlar da başkalarına sunsalardı, zorba yöneticilerin boynu bunlara karşı eğilir, insanlar alimlere itaat eder, onların peşinden giderdi. Hem İslam, hem Müslümanlar yücelirdi. Fakat ilim yolundakiler kendilerini alçalttılar, dünyanın kendilerine yöneldiği vakitlerde dînî hayatlarında meydana gelen eksikliği gidermeye yönelmediler. İnsanların elindekini elde etmek için, ilimlerini dünyevî makam sahiplerinin hizmetine sundular. Böylece hem kendileri alçaldılar, hem de insanların gevşemesine sebebiyet verdiler."