İnternette, sosyal medyada uzun saatler geçiren çocukların ve gençlerin takip ettiği, izlediği diziler ve oynadığı oyunlarda şiddet unsurları fazlaca öne çıkıyor. Bu tür sahnelerle ve oyunlarla karşı karşıya olan ergenleri uyarmak ebeveynlerin görevi ve aynı zamanda onların endişelerinden biri. Peki anne babalar çocuklarını nasıl uyarmalı? Böyle bir durumda nasıl davranış göstermeli?
Psikolog Irmak Kerimoğlu, "Bugün filanca dizi ya da oyun popüler oluyor, yarın adı başka bir şey olacak. İsimler farklı ama tehlike hep aynı. İnternet, sosyal medya ve platformları çocuklar için en az sokaklar kadar tehlikeli.
"Anne babalar ortak tutumda olmalı"
Bazı aileler, ‘Arkadaşları izliyor. Bizim çocuk sohbete katılamıyor, dışlanıyor’ gibi bahanelerle çocuklarına dizi izleme izni verebiliyor. Bir yetişkini bile derinden sarsabilecek şiddet sahneleri çocuklara çok daha fazla etkiler ancak aileler nasıl ‘hayır’ diyeceklerini bilmiyorlar çünkü ‘Bu içerik sana uygun değil’ dese, diziyi izlemesine izin vermese gerçekten de çocuğu dışlanacak. Oysa çoğunluk her şeyi değiştirebilir. Bir değil birden çok ebeveyn aynı tepkiyi verse çocuk da ‘Benim annem, babam da aynı şeyi söyledi’ diyecek bu tarz oyun-filmler popüler olamayacak. Veli grupları var mesela. En ufak durum bile orada yazılıp çiziliyor ama iş böyle önemli konulara geldi mi ortak karar alınamıyor. Oysa ortak anne-baba tutumu çok fark yapabilir” diyor.

"Yasaklamak çözüm değil, çocukla birlikte karar verilmeli "
Her çocuk için doğrudan yasak koymanın tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirten Kerimoğlu, şöyle örneklendiriyor: “Yasak demek yerine neden o diziyi izlememesi gerektiği ayrıntılı anlatılmalı. Hatta ‘Gel 1-2 sahnesine beraber bakalım’ diyerek çocuğun doğruyu kendisi bulması sağlanmalı. Çünkü yasak deyip geçerseniz çocuk farklı kaynaklardan, arkadaşı üzerinden ya da bizim olmadığımız ortamlarda bilgisayarından konuyu araştırmaya devam eder. Ayrıca, çocuğunuzu nasıl sokağa bırakıp ‘Şu saatte evde ol da ne yarsan yap, nereye gidersen git’ demiyorsak internette de ‘Ne yaparsa yapsın’ demek gibi bir lüksümüz yok. Çocuk mutlaka denetlenmeli.”

Dizilerin çocuklar ve gençler üzerindeki etkileri
Araştırmalar dizilerin, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ortaya koyuyor.
“Çocuk ve Dizi” başlıklı makalede de dizilerin çocuğun duygu dünyasına ve kişilik gelişimine oldukça zarar verdiğine dikkat çekiliyor. Çocuk dünyasına ait olmayan birçok duygu ve kavramın dizilerle onlara ulaştığına dikkat çekilen makalede, “Çocuklar dizilerde para ve şiddet gibi yaşlarının çok üstünde duygulara ve davranışlara şahit olmakta. Masumiyetin yaşanması gereken çocukluk yılları, yetişkin duygularıyla örtülmekte ve çocuklar içinde bulundukları yaşı doyasıya yaşayamamakta. Çocukça yaşanmayan yıllar, ileriki yaşlarda psikolojik rahatsızlıklara kapı aralayabilmekte” deniliyor.
Her yaş grubunu farklı etkiliyor
Makalede, yaş gruplarına göre dizilerin çocukları nasıl etkilediği konusunda da tespitler var. 0-3 yaşta ekranda izledikleri görüntülerin onlar tarafından nasıl kodlandığı bilinemediği için sadece dizilerden değil, tüm ekran çeşitlerinden çocukların korunması gerektiği kaydediliyor.
Diğer yaş grupları için tespitler şöyle:
3-6 yaş: Bu dönemde çocuklar kurgu ile gerçeği ayırt edemez. Dizideki şiddet yanı başlarında olmuş gibi etkilenirler. Bu yaş grubunda taklitle öğrenene çocuk, dizideki yalanı, şiddeti, hırsı, suç işlemeyi modeller. Bu nedenle kesinlikle dizi izlememeliler.
6-9 yaş: Bilişsel ve dil becerileri güçlenir. Çocuk dizidekilerin kurgu olduğunu bilir ama bunu hem sık sık unutur hem de emin olamaz. Dizide kan içinde kalan bir oyuncu için “Bu gerçek değildi, değil mi?” diye sorma ihtiyacı hisseder. Bu yaş grubunda, dizilerdeki istismar ve şiddet gibi sahneler çocukları travmatize edebilir. Aynı şeyin başlarına gelmesinden korkarlar. Cinsiyet rollerinin öğrenildiği bu dönemde bazı sahnelere şahit olmak çocuk için yıkıcıdır. Kahramanlara sempati geliştirip onlarla güçlü bir bağ kurabilirler. Bu bağ nedeniyle o kahramanın olumsuz özelliklerini de hoş görürler. Bu yaş grubundakiler de dizi izlememelidir.
9-12 yaş: Bu grupta çevre tarafından onay görmek önemli. Temel motivasyon başarıdır. Ait olma gereksinimi önem kazanır. Çocuğun ilişki kurma, ilişkiyi sürdürme becerilerini, rol model aldığı dizi karakterleri belirleyebilir. Dizilerde çokça yer alan gruplaşmalar çocukların kendi aralarında keskin ayrımlar gözetmesine sebep olabilir. Bu yaş grubunun dizi izlemesi yine doğru değildir.
12 yaş üzeri: Ergenlik diyebileceğimiz bu dönemde çocuğun ilgi alanları genişlemiştir. Toplumun aile yapısına ters olan ilişkilerin fazlaca yer aldığı diziler, gençlerin aile ve ilişki algısını bozabilmekte. Araştırmalar gençler arasındaki suç davranışlarının ergenlik süresince arttığını göstermekte. Çeteleşme, ırkçılık temalarının işlendiği diziler güç gösterilerine, kendince adalet sağlamaya örnek olmakta.
Çocuk ve Ergen psikiyatristleri de şiddet ve istismar içeren görüntülerin, çeşitli yaş, gelişim düzeyi, cinsiyete sahip çocuklar üzerinde farklı etkileri görülebildiğini kaydediyor. Dizilerin kurgu olduğuna ve gerçeği yansıtmayabileceğine değinerek, “Sorun, kurgunun kurgu olduğunun farkına varılacak yargılama becerisinin gelişmesidir. Önemli olan bu muhakeme etme becerisidir” diyor.
Uzmanlar sosyal medya ve televizyon bağımlılığında yasaklamanın çözüm olmadığını, alternatif üretmek gerektiğini kaydediyor ve sporun iyi bir alternatif olduğuna değiniyor.