İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Akşam19:53 Yatsı21:20 İmsak04:41 Güneş06:14 İşrak06:59 Öğle13:09 İkindi16:53
Hava - Hava durumuAçık 14°C Nem %59
Türkçe
20 Şevval 1446 18 Nisan 2025 Cuma
20 Şevval 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
04:41 06:14 06:59 13:09 16:53 19:53 21:20
Giriş Yap

Kur’an ve Sünnete sımsıkı bağlı bir âlim, Mehmed Zahid Kotku

Özel Haber
Özel Haber
03.08.2024    |

Yirminci yüzyılın önemli fikir ve gönül insanlarından âlim, muhaddis, ârif Mehmed Zahid Kotku Rha. doğumlarının hicri yıldönümü vesilesiyle yâd ediliyor.

İnsanları ilme teşvik eden, her daim Allah’ın rızasını kazanmayı hatırlatan, Kur’an ve sünneti esas alarak tasavvufi bir ahlak modeli ortaya koyan Kotku Hazretleri; toplumumuzun irfan hayatında etkili olmuş gönül dostu bir âlim.

2021 yılında Bursa’da gerçekleştirilen Mehmed Zahid Kotku Sempozyumuyla kendisinin tasavvufi yönü, ahlak ilkeleri, eserleri ve ilmi metoduyla yaşadığı devre etkileri üzerinde durulmuştu.

Haberimizde, sempozyumda öne çıkan başlıklarla Mehmed Zahid Kotku’nun irfani yönleri yer alıyor.

 

Kur'an'ı bilmemek veya anlamamak, dinini bilmemek

“İslâm ve ondan neşet eden ilim dallarının temel kaynağı, Kur’ân-ı Kerîm’dir. Herhangi bir görüş, anlayış ve yorum, öncelikle oraya yaslanma mecburiyetindedir. Bu, İslâm’ın bir anlama ve yaşama biçimi olan tasavvuf ve ahlâk için de geçerlidir.” diyen Prof. Dr. Mustafa Özel, Mehmed Zahid Efendi’nin irşadını, kavlî, fiilî ve kitabî olarak yapan bir zât olduğunu, irşadının âyet-i kerîmeleri ve bunların izahlarını, tefsirlerini ihtiva ettiğini belirtiyor.

Kur’ân-ı Kerîm anlayışına örnek olarak “Tasavvufî Ahlâk” eserinde, Zahid Efendi şöyle demekte: "Kur'an'ı bilmemek veya anlamamak, dinini bilmemek demektir. Dinini bilmeyen de hiçbir şey bilmiyor demektir. Onun için müslüman ve mü’minin ilk vazifesi, inanıp iman getirdiği kitabını bilmeye çalışmaktır."

 

 

Mehmed Zahid Kotku’nun Fıkhi Yönü

Mehmed Zahid Efendi’nin İslâm düşüncesinde tasavvufî geleneğin önemli muasır temsilcilerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr Murat Şimşek, “Temel yaklaşımı sünnete ittiba, fıkhın âdab kısmının vurgulanması ve nefis terbiyesi şeklindedir. Bununla birlikte İslâm’ın bireysel ve toplumsal olarak sahih bir şekilde yaşanabilmesi için hak ve sorumlulukların tespiti ve bilinmesi üzerinde durmaktadır.” diyerek bu hakları şöyle hatırlatıyor: Allah’ın kulları üzerindeki hakkı, Hz. Peygamber’in ümmeti üzerindeki hakkı, âlimlerin hakları, karşılıklı olarak ana-baba evlat, karı-koca, komşu, akraba, devlet ve millet hakları hatta hayvan hakları…

Kotku Hocamız, insan eğitimini esas almış, İslâmî bir çevre oluşturmak için gayret etmiş, fert ve toplum üzerinde İslâm’ın kuşatıcı olmasını sağlayacak bütün davranışları ısrarla vurgulamıştır.

 

Mehmed Zahid Kotku’ya Göre Âlim, İlim ve İlim Ahlakı

İlmin ve bilginin üstünlüğü, değeri, şerefi meselesini İslâm’ın temel kaynaklarıyla ve özellikle de hadislerle beslemeye gayret etmiştir. İslâm’ın ilimle uğraşmayı büyük bir ibadet olarak değerlendirdiğinin altını özellikle çizmektedir. İlim sayesinde din iyi anlaşılacak, dinle insanın buluşma imkânına kavuşacak ve dinden yararlanarak Allah’ı tanıyacak ve O’nun rızasını kazanacaktır.

Doç. Dr. Muhammed Esat Altıntaş; “Kotku Hocamızın üzerinde durduğu bir diğer husus da İslâm’a göre ilmin sadece ve sadece Allah’ın rızasını kazanmak maksadıyla tahsil edilmesi gerektiğidir. Bu çerçevede, ilim elde ederken tam bir ihlâsa sahip olma yanında, fani dünyanın emellerinden, makam mevkiden, ihtiraslardan, hasis tamahlardan uzak durmayı, ilmi saklamayıp aktarmanın önemi ve benzeri ilim ahlâkına ilişkin konular üzerinde durmaktadır.” hatırlatmasını yapıyor.