İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:07 İkindi16:55 Akşam19:59 Yatsı21:28 İmsak04:30 Güneş06:05 İşrak06:45
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 20°C Nem %53
Türkçe
14 Şevval 1445 23 Nisan 2024 Salı
14 Şevval 1445
İşrak
06:45
Öğle
13:07
İkindi
16:55
Akşam
19:59
Yatsı
21:28
İmsak
04:30
Güneş
06:05
Giriş Yap

Doğal şifa kaynakları

21.09.2022    |

Kur’an-ı Kerim insanın her ihtiyacına cevap verir. Kur’an-ı Kerim, sağlığa faydalı olan pek çok yiyeceğin ismini anar.

Varoluş gayeleri ve süreçleri ile ayetlere konu olan bu yiyeceklerin her geçen gün yapılan araştırmalarla yeni faydaları ortaya konur. Bu yiyecekler Allah tarafından sunulan, ibretle bakan gözlere ve gönüllerde yeni ve zengin anlamlar doğuran, kararınca tüketildiğinde hem ruhi hem bedeni sağlığa yararı dokunan besinlerdir.

Bitkilerin her birinde düşünen bir insan ve toplum için ibretler vardır. (Şuara/7-9)

İnsan ibretle yediğine bakarsa, bitkileri çıkarmak için göz göz yarılan toprağı, toprakta yetişen taneleri, iri ve saçaklı bahçeleri, meyveleri ve çayırları, bitkileri ve sebzeleri yararlanılmak üzere var edenin Allah olduğunun farkına varacaktır. (Abese, 80/24-32)

Bitkisel besinler olan yeşillikler, sebzeler, baklagiller ve meyvelerin sağlıklı yaşamda çok önemli rolleri olan lif, antioksidan, probiyotik, vitamin, mineral ve enzimleri içerdiği bilinir. Bunlar baklagiller haricinde bol miktarda su içerirler ve kalorileri oldukça düşüktür.

Uzmanlar bitkisel ağırlıklı beslenmeyi, tarım ilacı ve hormon kalıntısına maruz kalmamak için doğal ve organik tarım koşullarına yönelmeyi, meyve ve sebzeleri mevsiminde tüketmeyi tavsiye etmektedir. Doğal bitkisel besinlere ağırlık vermek kalp damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara karşı da koruma sağlar.

Sağlığımız için faydalı olan bitkisel besinler Kur’an’da ne şekilde yer alır?

Yerin bitirdiği sebzeler

Kur’an’da salatalık, sarımsak, mercimek, soğan ve sebzeler “yerin bitirdiği” toprak mahsulleri olarak birlikte anılır. (Bakara 2/61) Toprakta yetişen mercimek gibi baklagiller, salatalığa benzer kabakgiller, kereviz ve pırasa gibi sebzeler, sarımsak ve soğandan bahsedilir. Toprakta yetişen sebzelerin baklagiller, soğangiller, kabakgiller gibi geniş yelpazeli bitkisel ailelerine işaret edilmesi oldukça dikkat çekicidir.

Süper besinler: Kuru baklagiller

Nohut, fasulye, mercimek, bakla, bezelye, börülce, barbunyadan oluşan baklagiller Türk mutfağında daha çok kış sofralarını süsleyen leziz yemeklerdendir. Kurutulduktan sonra uygun ortamda saklandıklarında dört mevsim hatta birkaç sene tazeliklerini koruyabilen kuru baklagiller hem bütçe hem metabolizma dostudur. Her eve kolayca giren bu gıda grubu bu yönüyle atasözlerinde önemsiz görülen şeyler için kullanılmıştır: “Bilen bilir, bilmeyen bir tutam mercimek sanır”. Kuru baklagillerin faydasını bilenler değerlendirmektedir.

Bitkisel besinler içinde lif içeriği en zengin olan baklagillerdir. Tek bir porsiyon, vücudun günlük lif ihtiyacının %50'sini karşılayabilir, bağırsak sağlığına ve sindirime fayda sağlarlar. Doymamış yağ oranı yüksek, doymuş yağ oranı düşüktür, kolesterolü dengelerler. Düşük miktarda karbonhidrat içerir, kan şekerini pirinç, patates, makarna gibi nişasta bazlı yiyeceklerden daha az yükseltirler. Soğuk olarak tüketildiklerinde yüksek dirençli nişasta içerikleriyle öne çıkar, yarar sağlarlar.

Baklagiller, bebek sağlığı için çok faydalı olan demir, folat, kalsiyum ve çinko minerallerini de içerirler. Baklagiller salatalara katıldığında, C vitamini içeren yeşilliklerle birlikte tüketildiğinde içerdikleri demirin biyolojik yararlanımı artar.

Baklagiller bulgur, pirinç, erişte gibi tahıllarla birlikte tüketildiğinde protein yapıtaşları birbirini tamamlar, zengin protein kaynağı haline gelirler. Ana yemek ve atıştırmalık tariflerinde işlevsel besinler olarak yer alırlar, kimi uzman tarafından süper besinler olarak anılırlar. Tahıllara ve yeşilliklere güzel eşlikçi oldukları gibi humus gibi mezelere, falafel gibi köftelere, kuru meyveler ve kuruyemişlerle harmanlandıkları sağlıklı atıştırmalıklara da pek yakışırlar.

Şifasını kokusunda gizleyen: Soğangiller

Soğan, sarımsak ve pırasa, bitki ailesi olarak aralarında akrabalık bulunan soğangillerdendir. Atasözlerimizde insanların türlü türlü özellikleri aynı aileden gelen soğan ve sarımsak bitkileriyle tarif edilmiştir; ‘‘Sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı.’’

Peygamber Efendimiz (SAS) yemeklerde sarımsak, soğan, pırasa gibi kokulu sebzelerin kullanılmasını onaylamış, tedavi maksadıyla çiğ sarımsak yemeyi de uygun görmüştür. Allah’ın evi olan mescitlere ve camilere gidileceği zaman taze soğan, sarımsak, pırasa, turp gibi ağır kokulu sebzeleri yememeyi, ibadet etme amacıyla oraya gelenleri ağır kokuyla rahatsız etmemeyi de dostlarına öğütlemiştir. (Ebû Dâvûd, Etıme, 40, Müslim, Eşribe 31)

Anadolu irfanında doğal antibiyotik diye anılan sarımsak, 200’den fazla kimyasal bileşik içerir. İçerdiği allisin bileşeniyle bağışıklığı güçlendirici, ödem çözücü, soğuk algınlığı ve grip belirtilerini azaltıcı etkiye sahiptir. Bu bileşenden en yüksek oranda faydalanabilmek için sarımsağı çiğ halde ezerek tüketmek ve her gün bir diş sarımsak tüketmek gerekir. Yalnız sarımsağın pıhtılaşma önleyici, kan sulandırıcı etkisi ve hassas midelere dokunma ihtimali de bulunur.

Türk mutfağının lezzetli yemeklerinin vazgeçilmez unsuru soğan, soğangillerin kendi ismini taşıyan bir üyesidir. Diğer soğangiller gibi soğan da ağır kokusuyla meşhurdur ve allisin bileşeni içerir. Soğanı kesildiğinde açığa çıkan bu kokulu maddeler enzimler yardımıyla aside dönüşür ve gözleri yaşartır. Soğan ağrı kesici, iltihap kurutucu ve ateş düşürücü etkilerini de zengin bileşenlerine borçludur.

Mor soğanda beyaz soğana göre daha yüksek miktarda kersetin bileşeni bulunur. Kersetin ve diğer flavanoid antioksidan maddeler sayesinde çiğ soğan bağışıklığa destek, soğuk algınlığından koruyucu, kolesterolü dengeleyici olarak bilinir. C ve B6 ve B7 vitamini, krom ve kalsiyum mineralleri de içeren soğanı özellikle salgın hastalıkların arttığı kış mevsiminde salatalara çiğ halde eklemek tercih edilebilir.

Tatlısı ve tuzlusuyla, geniş yelpazesiyle dikkat çeken: Kabakgiller

Salatalık Kur’an’da yerin bitirdiği sebzeler arasında ismi anılan kabakgillerden biridir. Namı diğer hıyarın da yer aldığı bu ailenin geniş bir yelpazeye yayılan diğer üyeleri, kulağa ilginç gelebilir ama kavun, karpuz, acur, bal kabağı, helvacı kabağı, sakız kabağı ve diğer kabak cinsleridir. Kur’an’da sarmaşık halinde büyüyen kabakgillerin bu yönüne ve asmaya sarılmış bal kabağı cinsinden gölgelik bir ağaç olarak onları yetiştirenin Allah (C.C.) olduğuna vurgu yapılmıştır. (Sâffât Sûresi/146)

Salatalık, rengiyle, kokusuyla, sulu ve mineralli yapısıyla enerji ve ferahlık kaynağıdır. Salatalık A, B, C, K vitaminleri ve potasyum, magnezyum, fosfor mineralleri yönünden besin değerleri ile öne çıkmaktadır. Bol antioksidan maddeli, düşük kalorili, lifli bir gıda olması sebebiyle mide ve bağırsaklar açısından da olumlu etkilere sahiptir. Lif ve mineral içeriği kabuğunda yoğunlaşır. Yıkama suyuna karbonat, durulama suyuna sirke eklenerek tarımsal kalıntılardan ayrıştırılan salatalık çıtır kabuğuyla yenebilir.

Acur, salatalığa oldukça benzeyen bir bitkidir, her ikisinin de turşusu kurulur, yine her ikisinin de cilt sağlığına da faydalı olduğu bilinir. Kabakgiller ailesinin diğer üyeleri de mevsim ve fayda yönünden salatalığa benzer.

Kabak, A ve C vitaminleri, karotenler ve lutein; kalsiyum, demir, potasyum, fosfor, magnezyum, sodyum gibi mineraller ve lif açısından zengin bir sebzedir. Yağ oranının düşük olması onu kalp damar hastalıklarının dost besini haline getirir. Göz ve eklem sağlığına, bağırsak sağlığına ve bağışıklığa katkı sağlar, üst solunum yolu hastalıklarına karşı koruyucudur.

Kabağı çiğ tüketmek de mümkündür, hatta iyi pişirildiğinde pek çok vitamin değerinin kaybı söz konusudur, hafif pişirilerek de tercih edilebilir. Kabak, müjver gibi geleneksel yiyeceklerin de önemli bir hammaddesidir. Kabak yemeği Peygamber Efendimiz (SAS)’in severek yediği bir yemektir (Buhârî, Et’ime 33, Büyû‘30; Müslim, Eşribe, 144; Muvatta, Nikâh, 51).

Kabakgillerin diğer üyelerinden olan kavun ve karpuz, oldukça lezzetli olmasının yanı sıra besin değeri de yüksek olan meyvelerdendir. Yaz mevsiminin en ferahlık verici meyvelerinden biri olan karpuzun yüzde doksan ikisi, kavunun yüzde seksen beşi sudur. Karpuz, suyun yanı sıra C, A, B1, B5, B6 vitaminleri; likopen ve karoten gibi antioksidanlar, önemli bir protein yapıtaşı olan sitrülin, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller içerir. Aynı vitamin ve mineralleri farklı oranlarda içeren kavunda karotenler daha az miktarda bulunur. Yüksek potasyum içeriğiyle ön plana çıkan kavun, yüksek folat, B9 vitamini, K vitamini ve magnezyum içeriğiyle kemik sağlığını geliştirir.

Kavun ve karpuz tatlı isteğini yatıştırmaya oldukça yardımcıdır. Besin bileşenleri sayesinde kavun ve karpuz cilt sağlığına, kalp-damar sağlığına, bağışıklığa faydalı olabilir.

Kur’an’da isimleri yer alan yahut kendilerine işaret edilen bitkisel besinlerin gün geçtikçe yeni faydaları gün yüzüne çıkmaktadır. Her gıda maddesinde olduğu gibi bunları da veren şüphesiz Allah’tır. Şükür duygusu içinde, kararınca ve doğru usulde hazırlanarak tüketildiklerinde muhakkak fayda sağlarlar.­

 

 

 

 

 

 

 

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close