Hepimizin yeni bir hayat planı yapması gerekiyor. Peki, o planda neler olmalı? Yeni hayat yani bundan sonrası nasıl adımlanmalı?
Zihnimizi değiştirelim
Yeni bir hayata adım atarken daha çok affedip daha az küsmeye, daha seyrek öfkelenip her fırsatta sakinleşmeye odaklanalım. En az bedenimiz kadar akıl ve zihnimizi de beslemeyi unutmayalım. Sevginin, empatinin, yardımlaşmanın ve bağışlamanın en az o avuç avuç yuttuğumuz vitamin, mineral ve antioksidanlar kadar faydalı ve mühim “RUHSAL GIDALAR” olduğunu asla unutmayalım.
Durmayalım
Yeni hayat planımızı sahaya sürerken “AKTİVİTE-EGZERSİZ” ikilisine de zaman ayıralım. Günde sadece 5 bin tempolu adımın bile paslanmaya dur diyecek en güçlü/pahalı antioksidanlar, en etkili iltihap önleyici anti inflamatuar besinler kadar faydalı olabileceklerini daima hatırlayalım. Ve yeni hayat defterimize “DURMAK YOK YOLA DEVAM” mottosunu da eklemeyi unutmayalım.
Az ve öz yiyelim
Yeni hayat planımızı yaparken daha az, daha düşük kalorili ama besin değeri daha yüksek doğal ve işlenmemiş besinlere öncelik verelim. Özellikle yaşımız ilerledikçe akşamları daha az ve daha erken yiyelim. Ve mümkünse 2 öğün beslenme/aralıklı oruç denemelerine girelim. 40’lı yaşlar sonrasında hayvansal değil, bitki bazlı beslenmeye yönelelim. Sebze ve bakliyata ağırlık verelim. Çekirdekler ve yağlı tohumlardan, probiyotik zengini gıdalardan daha sık ve bol istifade edelim. 50’li yaşlardan sonra sağlıklı ve uzun bir ömrün daha az ve öz yiyip içmekten geçtiğini iyi bilelim.
İyi uyuyalım
Uykusuzluk sorunu neredeyse bir numaralı sağlık problemi haline gelme yolunda. En az her 2 yetişkinden biri ya uykusunu kaybetmiş ya da bölük pörçük ve kalitesiz uyku nedeniyle yorgun düşmüş durumda. Oysa uyku beynin dinlenmesi, temizlenmesi, arınması, güçlenmesi ve tazelenmesi için vazgeçilmez bir iyi hayat ayrıntısı. Unutmayalım ki uykunun iyileştirici ve hastalık önleyici gücünden yeterince istifade edemezsek iyi bir hayat da yaşayamayız.
Sosyalleşelim
Eğer güçlü ve güvenilir bir sosyal çevremiz yoksa ailemizden, akrabalarımızdan, eski okul arkadaşları, iş ve mahalle komşularımızdan kopuk bir hayat sürüyorsak daha sık ve kolay hastalanacağımız kesindir. YALNIZLIK yeni bin yılın en önemli ve en sinsi sağlık tehditlerinden biridir ve en az uykusuzluk, tembellik, kötü beslenme ve stres kadar mühim bir “ÖMÜR TÖRPÜSÜ” haline gelmiştir.
Derinleşelim
İnanç dünyamızı zenginleştirmemiz ve manevi gücümüze her gün yeni ve farklı bir güç eklememiz de önemli bir iyi hayat ayrıntısıdır. “Dua”nın, “şükür”ün, “minnet duygusu”nun iyileştirici gücünden istifade edebilmek “cüzdan zengini” değil “VİCDAN ZENGİNİ” biri olmayı hedeflemek özellikle 50’li yaşlardan sonra “RUHSAL YELKENLİ”mizi daha güvenli “HUZUR LİMANLARINA” demirleyebilmek yeni hayat planımızın önemli bir ayrıntısı olmalıdır.
Çalışalım
Yaşımız ne olursa olsun her gün mutlaka ama mutlaka yapacak bir işimiz olmalıdır. “Emeklilik” sözcüğü hayat kitabımızdan bir daha girmemek üzere çıkmalıdır. Bana göre yeni hayat sadece gençlerle değil hatta onlardan da önce “TECRÜBE ZENGİNİ” orta ve ileri yaşlılar, ömrü uzun kurumsal yapılar sayesinde büyüyecek ve güzelleşecektir.