Uyku bedenimizin kendini yenilediği, zihnimizin toparlandığı en temel ihtiyaçlardan biri. Ancak modern yaşamın hızı arttıkça, kaliteli uyku giderek daha az ulaşılabilir hâle geliyor.
Her geçen gün daha fazla insan, gece boyunca dönüp durduğu uykusuz saatlerin ardından çözümü takviyelerde arıyor.
Uyku problemlerini yönetirken hızlı ve kolay çözümlere yönelmenin potansiyel risklerine dikkat çekilirken; uykusuzlukla mücadele takviye ürünler yerine ederken ekran süresini azaltmak, düzenli uyku-uyanıklık rutini oluşturmak, kafein tüketimini sınırlamak gibi davranışsal adımlar çoğu zaman ilk seçenek olarak öneriliyor.
İlk tercihiniz beslenmeden yana olsun
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilara Koçak şu bilgileri aktarıyor: "Uyku sorunları yaşayan birçok kişi ilk çözümü takviyelerde ararken, çoğu zaman beslenmenin uyku kalitesi ve genel sağlık üzerindeki etkisini göz ardı ediyor. Oysa ki yapılan araştırmalar, antioksidan açısından zengin bir beslenme düzeninin hem uykuya dalmayı kolaylaştırdığını hem de kalp-damar sağlığını desteklediğini gösteriyor.
Magnezyum, omega-3 yağ asitleri, B6 vitamini ve triptofan içeren besinler doğal melatonin üretimini desteklerken, aşırı kafein tüketimi ve rafine şekerler uyku mimarisini bozabiliyor.
Bu nedenle, melatonin takviyesine başvurmadan önce gece öğünlerinizi sadeleştirmek, sebze ve tam tahıl tüketimini artırmak, bitki bazlı beslenmek, fermente gıdaları tüketmek, akşam saatlerinde kafeinden uzak durmak gibi basit ama etkili beslenme düzenlemeleri uyku kalitenize destek olabilir.“
Milliyet