Hocamız, Gönül Dostumuz, Mürebbi'miz Mahmud Es'ad Coşan'ın, Ramazan ayında kazanılan davranışların sürdürülmesini ve Şevval ayında tutulan orucun sevabını anlattığı "Güzel Alışkanlıkları Sürdürün" başlıklı sohbetini istifadenize sunuyoruz:
Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun, devam etsin, daimi olsun. Allah rahmetinden mahrum etmesin. Rızasının dairesinin dışına adım attırmasın. Sevdiği kul olmayı nasip etsin. Ramazan geçti; Ramazan'da kazanılan güzel vasıfları Ramazan'dan sonra kaybetmemeyi nasip etsin.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, sahih kaynakların yazdığına göre buyurmuş ki;
"Kim Ramazan orucunu tutarsa ve onun sınırlarını, ahkâmını, yasaklarını, orucun inceliklerini bilirse ve kendisini sakınması gereken noktalardan -yemek içmekten ayrı gözünü, kulağını, diğer azalarını günahlardan- sakınmasını becerebilirse geçmiş günahlarına bu Ramazan orucu kefaret olur, hepsini sildirir."
Müjde var! Ramazan'ın geçmiş günahlara kefaret olduğu kesin bir bilgi!
Mühim olan bir insanın güzel bir vasfı kazandıktan sonra kaybetmemesi... Bir güzel vasfı kazanmak kolay olmuyor. Güzel bir sıfat, güzel bir unvan, Allah indinde makbul olan bir huy, bir güzel alışkanlık kazanmak kolay değil. İnsanların kötü alışkanlıklara kayması kolay oluyor da iyi alışkanlıkları alması, benimsemesi kolay değil.
Ama Ramazan bereketli bir ay olduğu için çok şeyler kazandık. Bunu en büyük ölçüde oruç ibadetinin yapısı sağlıyor. Oruç kendisine hâkim olmayı, iradeyi kuvvetlendiriyor, nefsi yenmeyi sağlıyor. İnsan bir şeyi istese, canı çekse bile kendisine "dur" demesini biliyor. Böylece günah olan şeylerden korunacak bir güzel alışkanlık kazanmış oluyor.
Tabii, bu alışkanlığın devam etmesi lazım! Öğrenilmiş olan şeyin hayatta uygulanması lazım! Ramazan'da öğrendi, Ramazan'dan sonra uygulamadı; o zaman kıymeti yok. Fakülte'yi bitirmiş, diplomayı almış ama o mesleği yapmıyor, uygulamıyor veya mesleğinin gereğini yapmıyor gibi oluyor.