Uzmanlar, beton yerine doğal unsurlar kullanılarak altyapıları oluşturulan sünger şehirlerin, birçok afeti önlemenin yanı sıra kuraklıkla mücadelede de fayda sağlayacağını belirtiyor.
Yağmur suyunu emen, böylelikle sel ve taşkınların oluşmasını önlemeye ek olarak yağışların yer altı suları olarak nehir ve göllere kazandırılmasıyla kuraklıkla mücadeleye de katkı sunan "sünger şehir" kavramı, afet riskini önlemede son dönemde öne çıkan alternatiflerden biri.
Sünger şehir kavramının temeli, yoğun yağışları ve diğer etkileri yönetmek için bitkiler, ağaçlar, yapraklar, göller ve göletler gibi doğal altyapıyı kullanmaya dayanıyor.
Doç. Dr. Şiir Kılkış, sünger şehirlerin doğal yüzeyleri koruyan ve artıran özelliklere sahip olduğunu belirterek, bu tür kentlerin yağmur suyunu emebilen, depolayan, temizleyen ve doğal ortamlara yavaşça aktarabilen kentsel yeşil ve mavi altyapı tabanlı çözümleri kapsadığını kaydetti.
Sünger şehirlerin, kentsel alanların içerisine doğanın getirilmesi, yeni doğal ortamların ve kent ormanlarının oluşturulması, doğal alanların korunması, asfalt ve beton ile kaplı yüzeyin en aza indirilmesi ile oluşturulduğunu belirten Kılkış, "Türkiye'de sünger şehirler oluşturmak kesinlikle mümkün ve gerekli." dedi.
Kentlerin ulaşım odaklı planlanması yerine insan ve çevre odaklı planlanmasının yeşil ve mavi altyapıların artırılması açısından önem taşıdığını ifade eden Kılkış, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sünger şehirler esasen doğa temelli çözümler kapsamında yer alan çeşitli imkanlar demetini de temsil ediyor. Su geçirgen yüzeylerden oluşan yaya yolları, kaldırımlar ve sokaklar mümkün olduğu gibi şehir ortamında yetişen ağaçların, parkların, ormanların, göletlerin, ırmak ve nehirlerin, kıyısal alanların ve hatta bitki örtülerinden oluşan bina yüzeylerinin ve yeşil çatıların kentsel alanlarda artırılması da bu çözüm demetinin parçasıdır."
Sünger şehirler birçok afeti önlüyor, enerji tasarrufu sağlıyor
"Sünger şehirler, kentsel alanları, doğal su döngüsüne bir engel olmaktan çıkarıp bu alanların su döngüsünün uyumlu bir parçası olmasına hizmet ediyor. Yağmur suyunun yönetilmesi için kullanılan beton tabanlı gri altyapılara olan ihtiyacı ve suyun merkezi bir biçimde arıtılması için harcanan enerjiyi de azaltıyor. Hasat edilebilen yağmur suyu, döngüsel olarak peyzaj sulama ve kentsel tarım için de kullanılarak daha kurak zamanlara yönelik su güvenliğinin temin edilmesi için de yararlar sağlayabiliyor."
Kentsel alanlarda yoğunlaşan ısıyı tutan betonlaşma ve asfalt yolların, kırsal alanlara göre ortam sıcaklığının ortalama en az 1 derece daha yüksek olmasına yol açtığını vurgulayan Kılkış, sulak alanların, yaygın bitki örtülerinin ve yetişkin ağaçların kentsel alanlarda doğal serinleme sağladığının, kentsel ormanların ise karbon yutağı işlevi gördüğünün altını çizdi.
Sünger şehir nasıl çalışıyor?
Genel olarak şehir bütün halinde suyu emmek üzere tasarlanıyor. Asfalt yollar, kaldırımlar gibi su geçirmez yüzeyler geçirgen hale getiriliyor. Bu yüzeylerden inen su yer altında inşa edilmiş hendekler ya da havuzlarda toplanıyor, filtreleniyor ve yer altı suyuna karışıyor. Bu uygulamayla yeraltı suyuna karışan su üç, dört katına çıkartılabiliyor.
Diğer bir uygulama da şehir içinde kurulan su toplama havuzları ve açık kanallar. Bu alanlar hem sel ve taşkınları önlemede hem de suyu toplamada kullanılıyor.
AA